Besinler ile İlgili Bilgiler

Ambalajlı Baharat Tüketin!

Baharat,  13.  Yüzyıldan beri  altın  kadar  kıymetli  ve  dolayısıyla  para  olarak  da  kullanılan,  milletleri  yeni  ticaret  yolları  araştırmak  için  birbiriyle  yarıştıran,  hatta  bu  nedenle birbiriyle  savaştıran,  yeni  kıtaların  keşfedilmesine  sebep  olan,  doğu  ve  batı uygarlıklarının  birbirine  karışmasını  sağlayan  bir  gıda  katkısıdır.

İnsanlar baharatı ve  aromatik  bitkileri  sadece  gıdalara  tat  ve  koku  kazandırması  için  değil,  aynı  zamanda   vücut  kokuları  elde  edilmesi,  yaraların  tedavisi,  zihnin  açılması  amaçları  ile  de  kullanmışlardır.  Baharatlar, gıdalara  renk , koku vermek  ve  bazı  durumlarda  antioksidan  ve  antimikrobiyal  etki  ile  gıdaların  raf  ömrünün uzatılması, metabolizmanın hızlandırılması, ilaç elde edilmesi için kullanılmaktadır. Baharat,  bitkinin  bütün  ya  da  öğütülmüş  tohumu,  meyvesi,  kabuğu  ya  da  kökü olabilir.  Yer  yüzünde  70  ‘den  fazla  tanımlanmış  baharat  çeşidi  kullanılmaktadır.

Çeşitli Baharatlar

Bu denli yaygın olarak ve severek tükettiğimiz bu ürünlerde özellikle açıkta satılan baharatlardaki tehlikenin farkında olmalıyız. Gıdalarda  kullanılan  baharatın  büyük  bir  bölümüne  değişen  düzeylerde  bakteri, maya ve küf bulaşmaktadır. Bunun nedeni çoğu baharatın hijyen koşullarının yeterince sağlanamadığı bölgelerde yetiştirilip hasat edilmesidir. Baharatlar  genellikle  yüksek  düzeyde  bulaşmaya açık  olan  dere  yatağı,  tarla  gibi  yerlere serilerek  kurutulmaktadır.  Bunların dışında  baharatın  genellikle  sıcak  ve  nemli  bölgelerde  yetiştirilmesi  de  küf  ve  bakteri  ile bulaşma  riskini  yükseltmektedir. Bu nedenle profesyonel bir şekilde baharatı işleyip paketleyen tesislerde baharatlara ısıl işlem, gaz ile muamele veya ışınlama gibi yöntemler uygulanarak bakteri, maya, küf gibi canlılar ortadan kaldırılmaktadır. Özellikle ışınlanma yöntemi, baharatların aromasında değişiklik yaratmaması, güvenli olması nedeniyle sıkça tercih edilmektedir. Ardından uygun ortamda uygun malzemelerle ambalajlanan baharatlar tüketicinin beğenisine sunulmaktadır.

Bu işlemler uygulanmayan veya uygun olmayan ortamlarda uzun süre depolanan baharatlarda küflenme sonucunda mikrotoksinler, özellikle aflatoksinler oluşur. Bu toksinler baharattaki maya veya küfler tarafından üretilmektedir. Tüketiciler, görünüşe bakarak veya tadarak baharatta toksin olup olmadığını anlayamazlar. Aflatoksin, şu anda gıda kontrol hizmetlerinde en önemli risklerden bir tanesidir. Türkiye gibi yemeklerinde oldukça sık baharat kullanan bir ülke için, kansere sebebiyet veren aflatoksin riski çok önemlidir. Türkiye’de ‘hormonlu tavuk’ ve ‘hormonlu meyve’ tartışmaları kadar tehlikeli baharatlar  da gündeme gelmelidir.

Bu nedenle herhangi bir aktarda ne kadar süredir bekletildiğini bilmediğimiz baharatları tüketmek yerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izni ile üretilmiş ambalajlı baharatları tüketmeye özen göstermeliyiz. Baharatları çok miktarda alıp uzun süre kullanmaya çalışmaktansa azar azar alıp tükettikçe yenisini almalıyız ve özellikle pul biber, toz biber gibi küflenmeye yatkın baharatları eğer mümkünse ve yerimiz müsait ise gerekirse tüm baharatları buzdolabında saklamalıyız.

Ambalajlı Baharat

Aflatoksinler Nedir Nasıl Oluşur?

Tahıllarda, yemlerde ve her türlü  kuru yiyeceklerde rutubetin artmasına ve sıcaklığa bağlı olarak bazı küf türleri hızla üreyerek mikotoksin  (küf zehiri) denilen zararlı bir toksin (zehir) üretirler. Bunların en önemlisi “Aflatoksin”dir.  Aflatoksinler, kuvvetli zehir ve kanserojen maddelerdir. Aflatoksinler, gıdalar ve yemlerin üzerinde/içinde bulunan Aspergillus flavus veya A. Parasiticus cinsi küfler tarafından üretilirler.

Hangi Besinler Risklidir?

Sert kabuklu yağlı-kuru meyveler ( fındık, yer fıstığı, antep fıstığı), bazı kuru meyveler (kuru incir, kuru üzüm), yağlı tohumlar (Pamuk tohumu), bazı tahıllar ve baharatlar  (kırmızı biber, karabiber, hindistan cevizi), ayrıca bazı hayvansal ürünler de (süt, peynir, sakatat) gerekli koruyucu tedbirler alınmazsa aflatoksin  meydana gelebilir. Bu nedenle özellikle kurutulmuş incir aflatoksin riskini yüksek oranda barındırdığından ben bilindik kuruyemiş zincirlerinden üzerinde ışınlanarak paketlenmiştir yazan incirleri almayı tercih ediyorum.

Küfler yiyecekler üzerinde pamuk görünümünde, bazen renkli oluşumlar yaparak ürerler. Hatta ürünün gözle görülür küf gelişmesi olmayan derin kısımlarına kadar girerler. Bu nedenle küflenmiş gıdaların, küflenmiş kısımlarının atılarak diğer kısımlarının tüketilmesi yanlıştır. Örneğin yapılan en önemli hatalardan biri küflenmiş salçada küflenmiş kısmın atılarak salçanın tüketilmeye devam edilmesidir.

Ayrıca  aflatoksin bulaşmış yemle beslenen hayvanların, yumurta,peynir ve süt gibi ürünlerine de toksin (zehir) bulaşmış olur. Bu yolla insanlara da geçmiş olur.

Küflerin neden olduğu zehirlenmeler; kısa sürede belirtilerini göstermez. Uzun süre küflü besinlerin tüketilmesi sonucu ortaya çıkar.

İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri

Yapılan araştırmalarda aflatoksinlere uzun süre maruz kalma sonucunda Karaciğer Kanserine yakalanma riskinin arttığı gözlenmiştir.