Bir Mucize Bal, Polen, Propolis, Arı sütü

BAL

Günümüzde özellikle bazı beslenme uzmanları balı zararlı, çok kalorili ve tüketilmekten kaçınılması gereken bir besin olarak göstermekte adeta balı yapay reçeller ve şekerlemeler ile aynı kefeye koymaktadır. Ancak bal, binlerce yıldır insanlar tarafından tüketilen en kıymetli besinlerdendir.

Bal glikoz, fruktoz, demir, kalsiyum, fosfat, sodyum, klorür, potasyum, magnezyum gibi minerallerden oluşmaktadır. Ayrıca B1, B2, B3, B5, B6 vitaminleri açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır.

Gelelim balın faydalarına:

Antioksidanlarca Zengin: Bitki kaynaklı besinlerde bulunan ve en etkili antioksidanlar arasında gösterilen “polifenoller” bakımından zengin olan bal çeşitli hastalıkların önünü açan serbest radikalleri nötralize ederek koruma sağlar.

Kolesterol: Bal “kötü kolesterol” olarak bilinen LDL kolesterolü düşürmek için doğal bir alternatif olarak tüketilebilir. Bu konuda yapılan çalışmalarda düzenli olarak bal yemenin toplam kolesterolü ortalama %5 oranında düşürdüğü belirtiliyor.

Sindirim Sistemi: Bal Bal, tüm sindirim sistemi için etkili bir antimikrobiyal ajandır. Balın içinde bulunan enzim (glikoz oksidaz), gastrit tedavisinde etkilidir.

Soğuk algınlığı ve öksürük: Soğuk algınlığının başlangıç seviyesinde olduğunuzu hissederseniz ılık limonlu suya karıştıracağınız 1 çay kaşığı balın hemen etki ettiğini göreceksiniz.

Yaralar: Artık deride meydana gelen kesikler, yanıklar için modern antiseptik sular, gazlı bezler ve merhemler var ancak bunlara alternatif doğal ürün olarak bal kullanılabilir. Yaranın üzerine bal sürerek mikroplara karşı koruma sağlayabilir ve yaranın daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz.

Cilde Faydaları: İltihabı önleyen ve bakterileri temizleyen yapısı nedeniyle bal yüzde meydana gelen sivilce tedavisi için önerilen doğal ürünler arasında ilk sırada gelmektedir. Ballı yüz maskeleri sivilce, akne oluşumunu tetikleyen bakteri birikimini engellerken mevcut sivilcelerin daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur.

Hafıza: Hafızayı kuvvetlendirir. Çocukların zihinsel gelişimine ve hafızasına fayda sağlar.

Doğal Tatlandırıcı: Çay veya kahvede şekerden vazgeçemeyenlerdenseniz bunlarda rafine beyaz şeker kullanmak yerine doğal olan balı tercih edebilirsiniz. Ayrıca tatlı veya pastalarda da kullanılabilir.

Bu denli faydası olan balı alırken dikkatli davranmalı ve sahte bal almamaya dikkat etmeliyiz. Maalesef balı tadarak veya renginden sahte veya doğal olup olmadığını ayırt etmek çok zordur. Bu nedenle her gıda ürününde olduğu gibi balda da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izni ile üretilmiş ambalajlı ürünleri tercih etmeliyiz.

Yine de Kontrollü Tüketmek Gerekir Çünkü:

• 1 yemek kaşığı bal yaklaşık 60 kaloridir, 1 kaşık şeker ise yaklaşık 45 kaloridir. Bu nedenle kilo kontrolüne önem verenler balı dikkatli tüketmelidir.

• Bal kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltmektedir yani glisemik indeksi yüksektir. Şeker hastaları balı dikkatli tüketmelidir bu oran 1 tatlı kaşığını aşmamalıdır.

• Balda bulunan “Clostridium” adlı bakteri 2 yaş altı bebeklerde oldukça ciddi bir gıda zehirlenmesi olan “botulizm”e yol açabileceği için bebeklere bal yedirilmemelidir.

• Bala alerjisi olan tüketmemelidir.

Yalnızca Bal değil, çiçek ve ağaçlardan arılar yardımıyla elde edilen diğer yan ürünler de sağlık için adeta mucizevi iksir niteliğindedir:

Polen

Arılar bir çiçeğe kondukları zaman çiçek üzerindeki polen tozları arı üzerine yapışır. Arılar üzerlerine yapışan bu toz zerreciklerini salgıladıkları sıvı yardımıyla bir birine yapıştırarak ayaklarına tuttururlar ve kovana taşırlar. Arı ilk konduğu çiçekten başka bir çiçeğe geçtiği zaman, üzerine yapışan polen tozları diğer çiçeğin dişi üreme organına temas ettiğinde çiçekler arasında çiftleşme gerçekleşmiş olur.

Polenin insan vücuduna faydaları;

• İçerdiği Flavonoidler sayesinde flavonoid içeriği en yüksek olan besinlere bile oranla 200 kat fazla antioksidan özellik taşır.

• Çok zengin bir aminoasit ve protein kaynağıdır. Bu yönüyle sporcu beslenmesinde gıda takviyesi olarak kullanılabilir.

• Tam bir mineral deposudur. İnsana gerekli tüm minerallerden yoğun miktarlarda içerir.

• H vitamini sayesinde gelişmeyi kolaylaştırır ve hızlandırır, deri ve göz kapağı iltihaplarını önler, görme yetisini arttırır.

• Kalp kasının çalışmasını güçlendirir.

• Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Kabızlığa iyi gelir.

• Yatıştırıcı özelliği vardır.

• Kandaki alyuvar sayısını % 25-30 oranında, Hemoglobini % 15 oranında artırır.

• Cystin aminoasidi, saçın gelişmesine katkıda bulunur.

• Yüksek tansiyonu düzenler.

• Kanser tedavisinde destekleyici olarak görev yapar.

• Alerjilere karşı vücut direncini artırır.

Ancak bahar alerjisi olan kişiler tarafından tüketilmemelidir.

1 tatlı kaşığı bala 2 çay kaşığı polen karıştırılarak her gün tüketilebilir.

Arı Sütü

İngilizce ismi Royal Jelly yani gerçek jel olan bu madde kraliçe arıların beslenmesi ve gelişimi için işçi arılar tarafından üretilmektedir.

Herhangi bir arı lavrası meydana geldiğinde ilk 3-4 gün boyunca işçi arılar tarafından arı sütü ile beslenmektedir. Ancak kraliçe arı olma potansiyeline sahip arılar için bu değerli besin ile daha uzun süre beslenmek çok önemlidir. Ve bu besin kraliçe arının morfolojisinin oluşmasında etkili olmaktadır. Royalaktin ismi verilen protein, kraliçe arılarda yumurtalık gelişimini ve arının diğer arılara oranla 20 kat daha büyük sağlamaktadır. Arı sütünün ne kadar değerli bir besin olduğunu normal türdeki bal arılarının birkaç ay yaşarken kraliçe arının 6 yıla kadar yaşamasından anlayabilirsiniz.

Arı üstü %60-70 oranında su, %15 civarında protein ve %15 civarında şeker, %5 civarında yağ içermektedir. Bunların yanı sıra vitamin ve aminoasitlerce zengindir.

Arı sütünün faydaları şu şekilde özetlenebilir:

• Enerji sağlar, yorgunluk ve halsizliğe iyi gelir.

• Arı sütü içerisindeki lesitin, kolesterolü düşürür ve metabolizmanın hızlanmasına katkı sağlayarak kilo vermeyi destekler.

• Bağışıklık sistemini güçlendirir.

• Kadın ve erkeklerde üreme fonksiyonlarının düzenlenmesinde destek sağlar.

• Hamilelerde gebeliğin sağlıklı geçmesinde, fetusun ve annenin sağlıklı beslenerek zararlı etkilerden korunmasında etkilidir.

• Kalp-koroner sistem üzerinde faydalı etkileri vardır.

• Kolesterolün düşürülmesinde destek sağlar.

• Kansızlığa iyi gelir.

• Böbrek sağlığı ve idrar yolu hastalıklarının iyileştirilmesinde önemli katkıları vardır.

• Karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde yardımcı olur.

• Sindirim sistemini rahatlatıcı etkiye sahiptir.

• Tüberküloz, Astım, Bronşit gibi rahatsızlıkların önlenmesinde ve tedavi edilmesinde kullanılır.

• Saç ve deri sağlığı üzerinde önemli katkıları vardır.

• Menapoz döneminde hormonal değişimlere bağlı olarak meydana gelen sıkıntıların azaltılmasında etkilidir.

• İnsülin direnci ve vücut şeker metabolizması üzerinde dengeleyici etkiye sahiptir.

• Alzehimerın önlenmesinde ve çocuklarda zekâ geliminin hızlanmasında olumlu etkiye sahiptir.

• Kanser tedavisinde Kemoterapi ve Radyoterapi tedavisini destekleyici olarak yaygın şekilde pek çok ülkede kullanılmaktadır.

• Hücrelerin daha geç yaşlanmasını sağlar dolayısıyla yaşlanmayı geciktirir.

Propolis

Propolis, reçineli ve mum kıvamında olan, arılar tarafından belli bitkilerin ve ağaçların tomurcuklarından, yapraklarından, dallarından toplanan bir maddedir. Propolis arılar tarafından kovandaki çatlakların kapatılması, uçuş deliğinin daraltılması ve kovanın bakteri, virüslerden korunması amacıyla kullanılmaktadır. Flavonoidler ve fenolik maddeler bakımından zengindir. Bileşiminde polifenoller, aromatik asitler, aminoasitler, şeker, vitamin ve mineral maddeler bulunur.

Propolisin güçlü antimikrobiyal aktivitesinden dolayı, propolis doğal antibiyotik olarak bilinir. Propolisin 21 tür bakteri üzerinde, 9 tür mantar üzerinde etkisi bulunmuştur.

Bunların dışında ayrıca propolisin geniş ölçüde tedavi edici özellikleri vardır. Bu özellikler arasında antikanser etki, antioksidan etkisi, yara kapama ve doku tamir etkileri, sindirim sistemi etkileri, deri enfeksiyonları etkisi, bağışıklık sistemi etkileri, kalp-damar sistemi etkileri ve diş sağlığı etkisidir. Propolis içerisindeki flavanoid seviyesinin yüksek olmasından dolayı, bu ürün insanlarda oksijen radikallerine karşı yakalayıcı (kanser önleyici) olarak görev görür. Klinik çalışmalar propolisn bronşit ve benzeri rahatsızlıkların, deri mantarları, diş ve diş eti rahatsızlıklarında, ülser, yanık ve abselerde, kulak enfeksiyonlarında, kolitde etkili olduğunu göstermiştir.

Arı ürünlerinden özellikle propolis ve arı sütünün raf ömrünü korumak ve bozulmasını önlemek zordur. Bu nedenle bu ürünleri ayrı ayrı tüketmek yerine eczanelerden karışım hallerini alabilirsiniz.